Bardağımda Ne Var? No:4
Bülten no 4’e hoşgeldiniz! çikolatalar, vişneler, muzların uçuştuğu, asidite kavramının kapısını araladığımız ve bültendaşlarımızın kahve tercihlerini biraz daha anlamamıza yardımcı olan anketin sonuçlarını göreceğimiz bir sayı. Hadi başlayalım!
Kahve İçme Tercihlerimiz
Genelde doldurduğum anketlerin sonuçlarını görmek istiyorum. Bu sebeple sizlerin de, eğer doldurduysanız, anket sonuçlarını görmek isteyebileceğinizi düşündüm. Dilerseniz doğrudan kahve tavsiyelerine atlayabilirsiniz.
Sorular, verilen cevaplar ve kendi tercihlerim şu şekilde:
1) 1 Paket kahveyi ne sürede tüketiyorsunuz?
Katılanların %38’i 1 hafta civarı, %26’sı ise 2 hafta civarı 1 paket kahveyi tüketiyor. Biz de eşimle evde genelde 4-5 günde 1 paket kahveyi bitiriyoruz. Demek ki gerçekten kahvesever bir kitleyiz :)
2) Kahvede aradığınız tatlar neler?
%40’ımız kahvesinde farklı, meyvemsi tatlar ararken ikinci sırada “genellikle düz, acı bazen de meyvemsi tatlar” diyen %29’luk bir kısmımız var. Ben kahvemde farklı, meyvemsi tatlar arayan kısımdayım ve farkettiyseniz genellikle verdiğim tavsiyeler bu yönde. İlerleyen zamanlarda da bültenin ağırlığı bu yönde olacak. Yine de keşfettiğim ve herkesin damak tadına uyan kahveleri yazmaya tabiki devam edeceğim.
3) Kahvenizi nasıl demliyorsunuz?
%44’ümüz kahve demlemek için filtre kahve makinesi kullanıyor. İkinci sırada ise %36’mız manuel demleme yapıyor. Bu bence sevindirici, çünkü manuel demlemenin hem süreç olarak keyfi ayrı hem de sonucunda elde edeceğiniz kahvenin daha iyi olma olasılığı yüksek. Ben de evde manuel demliyorum. Tabi ki burada tavsiye ettiğim her kahve rahatlıkla filtre kahve makinesinde de demlenip, keyifle içilebilir.
Bardağımda Ne Var?
Canlandırıcı bir Kenya, “lakto-fermente” bir Kolombiya ve naturel bir Burundi’nin yanı sıra 1 nolu bültenden eski bir dost da bardağımda yer buldu.
1) Hakkını veren bir Kenya:
Kungpow Coffee - Kenya Mihando SL-28 PB - 105 TL (300 gr)
Yoğun böğürtlen, bergamot, earl grey aromaları veren bu Kenya’yı geçtiğimiz hafta severek içtim. Asiditesi yüksek(biraz daha kızılcık asiditesi gibi), gövde olarak da orta bir kahve. Meyvemsi kahve arıyorum diyenlere daha çok hitap edecektir. Fiyat olarak pahalı gözükse de Kungpow’un paketlerinin 300 gram olduğunu göz önünde bulundurun derim. (Bir not: haftalık kavurdukları için sitesinde stok bitti yazabiliyor, 2-3 gün sonra tekrar bakın, stoklar yenileniyor)
2) “Farklı” bir Kolombiya:
Kronotrop - Kolombiya La Rivera Lakto Fermente - 90 TL (250 gr)
Farklı bir fermentasyon uygulaması yapılan bu kahve, işleme yönteminin kahvenin son tadı üzerinde ne gibi etkiler bırakabileceğinin de bir örneği. Buradaki uygulamanın bir özetini Kronotrop’un kavurucusu Özgün’ün postundan okuyabilirsiniz. Ben de ilerleyen bültenlerde işleme metotlarına ve etkilerine değineceğim. Bu kahveye gelirsek, her demlediğimde vişneli çikolatalı pasta tadı aldım. Tatlı, meyvemsi ama aynı zamanda biraz gövdeli bir kahve oldu. Demleme yöntemi değiştirip denediğimde ise bunun üzerine bir de soğuyunca malta eriği tadı eklendi. Alıp denerseniz mümkünse bir süzme (drip, percolation) bir de içinde bekletme (immersion) yöntemiyle demlemenizi tavsiye ederim.
3) “Kahvem düz olsun ama biraz meyveye de açığım” diyenler için bir Burundi:
Kungpow Coffee - Burundi Kirundo Natural - 100 TL (300 gr)
Bu kahveyi biraz büyük bir beklentiyle almıştım, tadım notunda yazan ‘karamelize muz’ özellikle ilgimi çekmişti. Demledikten sonra gördüm ki kahve gerçekten hem aroma hem de tatlılık olarak muz tadı veriyor ama biraz esans gibi; alttan alta, baskın olmayan bir şekilde. Kırmızı elma ve kakao tatları da barındıran bu kahve sakin sakin içmelik, kahvaltıda yulafla birlikte iyi giden bir kahve oldu. Daha düz tatlar isteyen ama bahsettiğim tatlara da hayır demeyecek kişiler için ideal.
Geçtiğimiz günlerde, ilk bültende yazdığım Kronotrop - Kenya Gakuyu-ini AB hediye olarak geldi. Halen keyif alarak içtiğim bir kahve. Yorumlarımı tekrar okumak veya satın almak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.
Satın alma notu: Mümkünse alacağınız kahveyi evde çekin/öğütün. İçeceğiniz kadar çekip demlemek her zaman en iyi sonuca ulaşmanızı sağlar. İyi bir öğütücü yapacağınız ilk yatırım olsun. Mümkünse kahveyi tartıp kullanın, basit bir mutfak tartısı yeterli. Burada yazdığım tatlar kendi aldıklarım, sizin alacaklarınız farklı olabilir, demleyin, deneyin ve görün. Denemek ve aldığınız tatları etiketlemek damağınızı geliştirir. Tavsiye isterseniz bu maile doğrudan cevap yazarak bana ulaşabilirsiniz.
Asidite Nedir?
Kahve aldığınızda bazı paketlerin üzerinde yazar: yoğun asidite, portakal asiditesi, düşük asidite, güçlü asidite…Peki nedir bu asidite? niye bu kadar bahsediliyor? gerçekten önemli mi?
1) Asidite Nedir?
Asiditeyi tek başına tanımlamak güç. Bundan birkaç sene önce kahve atölyesi yaparken şu şekilde anlatmanın kolay olduğunu görmüştüm: Önce bir portakal alın, dilimleyin. Şimdi onu ağzınıza atın. Ağzınıza attığınızda dilinizin üzerinde farklı bölgelerde ve biraz da yanaklarınızın iç tarafında bir parlama hissi, bir keskinlik, bir canlanma hissediyorsunuz. İşte en basit anlatımıyla asidite bu hissi yaratır. Aynı şeyi limon, yeşil elma, kivi ve yeşil üzümle deneyin. Hepsinin siz de bırakacağı his diğerinden daha farklı olacaktır. Örneğin, limon en keskin hissi yaratırken kivi biraz parlama ve biraz acılık bırakacak, diğer yandan üzüm ise daha sakin bir canlılık verecektir.
Detay bilgi: Asiditenin farklı tipleri var. Malik(yeşil elma vb.), sitrik(limon, portakal vb.), tartarik(yeşil üzüm vb.) biraz daha istediğimiz asit tipleri. Bir de kinik, asetik asit gibi tipler var ki bunlar bardağımızda pek istemediğimiz acılık, burukluk gibi tatlardan sorumlular.
2) Kahvede asidite gerçekten önemli mi?
Evet, gerçekten önemli. Asidite olmasa çok cansız, tekdüze, sıkıcı kahveler içerdik. Asidite sayesinde aldığımız yudum vurucu olabiliyor, “vay çok güzelmiş” dedirtiyor, keyif veriyor. Diğer taraftan asidite çok yüksek olduğunda keyifsiz olabilirken, hiç olmaması kahveyi sadece siyah bir sıvı olmaya doğru ittiriyor.
3) Peki bu bilgiyi ne yapabilirim?
Asidite açısından nasıl kahveler sevdiğinizi bulabilirsiniz. Bu bültende tavsiye ettiğim kahvelerden Kungpow Kenya yüksek asidite, Lakto-fermente Kolombiya ve Burundi orta/düşük asidite içeren kahveler. Kronotrop’un Gakuyu-ini AB’si de yine nispeten yüksek asiditeye sahip. Bu kahveleri tadıp, ağzınızda yarattığı hissi sevip sevmediğinizi araştırabilirsiniz. Ayrıca yine hangi tip asidite yarattığını da etiketlemeniz damak gelişiminize katkı sağlayacaktır. Bu şekilde daha çok hoşunuza giden kahve tiplerine yönlenmeniz kolaylaşır.
Kapatırken…
Öncelikle hepimize iyi bir 2021 diliyorum. Umarım bu sene sevdiklerimizle rahatça buluşabilmeye, sarılabilmeye başlarız. Pandeminin yanı sıra küresel ısınmanın da iyice kendini hissettirdiği bu zamanlarda umarım hepimiz bir şekilde dünyamıza faydalı şeyler yapmayı başarabiliriz.
Tadımlarınızı kolaylaştırmak için: Counter Culture Coffee’nin 2013’te yayınladığı tadım çarkı aldığınız tatları etiketlemek için çok faydalı. İngilizce olan bu çarkı Null Coffee’nin sahibi ve kavurucusu Cihan, 2 kişiyle beraber Türkçe’ye kazandırmıştı. Bu sayfadan linke tıklayıp indirebilir, kahvelerinizi yudumlarken tatları daha net bir hale getirmek için kullanabilirsiniz.
Mutlu Yıllar!